Twitter Instagram YouTube
    Twitter Instagram YouTube Facebook
    Abdullah SertAbdullah Sert
    • Ana Sayfa
    • Hayatı
    • Sohbetleri
      • Görüntülü Sohbetleri
        • Yıllara Göre
          • 2023 Sohbetleri
          • 2022 Sohbetleri
          • 2021 Sohbetleri
          • 2020 Sohbetleri
        • Konularına Göre
          • Esmâ-ül Hüsnâ Şerhi
          • Muhammed Esad Erbili Hazretleri’nin Mektubatı
          • Muhammed Esad Erbili Hazretleri’nin Divan-ı Esad Eseri
          • Rûhu’l Beyân’dan Nükteler
          • İslam Kahramanları
          • İrfani Gelişim Seminerleri
          • Tüm Kısa Videolar
          • Diğer Sohbetleri
      • Sesli Sohbetleri
    • Eser
    • Makaleleri
    • Mülakatları
    • İletişim
    Twitter Instagram YouTube Facebook
    Abdullah SertAbdullah Sert
    Ana Sayfa»Makaleleri»Ders Kitapları Kur’an Muallim ve Mürebbileri Rasûlullah (S.a.s.)

    Ders Kitapları Kur’an Muallim ve Mürebbileri Rasûlullah (S.a.s.)

    1 Mayıs 2021

    Altınoluk Dergisi, 2021– Mayıs, Sayı: 423

    Her biri gönderildiği zamanda birer hidâyet rehberi olan Allah Elçilerinin ortak oldukları sıfat ve kemalin yanında, bir de farklı oldukları sıfat ve lütuflar, derece ve özellikler vardır. Ayet-i kerimede “İşte Peygamberler! Biz onların bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. İçlerinden Allah’ın konuştukları vardır. (Allah) bir kısmının da derecelerini yükseltmiştir.” (Bakara, 253) buyrulmuştur. Allah Rasûlü Efendimiz sallallâhu aleyhi ve sellem risâletinin sadece bir kavme bir zamana bağlı olmayıp bütün insanlığa şamil olması, risâletinin dünya durdukça devam etmesi, Kur’an mûcizesinin kıyamete kadar geçerli olması ve benzeri özellikleri ile diğer peygamberlerden üstün kılınmıştır. Aynı şekilde O’nun ashabı, daha sonra gelecek ümmeti de önceki peygamberlerin kendilerine gıpta ettiği bir nesildir. Hz. Mûsâ kendisine indirilen levhalarda bir kısım özellikleri zikredilen bir nesli merak ettiğinde Allah Teâla onların Muhammed ümmetinden olacaklarını bildirmiştir.

    Nebiler arasında ayrı bir fazîlet ve üstünlüğü bulunan Efendimiz’in, sohbetinde yetişen ve sonraki İslâm nesilleri için de bir örnek olan sahabe nesli de insanlık tarihinin, peygamberlerden sonraki en üstün ve faziletli mü’minleridir.

    Bir cahiliye toplumu içinde Hak ve hakikatten uzak yaşarken, Efendimiz’e önce iman, sonra ittiba, itaat eden ve sonra hicret, mal ve candan geçerek, tek arzuları olan Allah’ın razılığına kavuşarak Efendimizle dünya ve ukbâ berâberliğini gerçekleştirmek olan bu nesli Yüce Rabbimiz de ilâhî kelamında methetmiş, talitf etmiş ve onların hallerini şöyle anlatmıştır:

    – Rabbimiz sahabiyi “maiyyet-i peygamberî” (peygamberle beraberlik) sıfatıyla ve hep Hakk’ın razılığını arayan bir nesil olarak zikretmiştir: “Muhammed Allah’ın elçisidir. Onunla beraber olan (ashabı) da kâfirlere karşı çok şiddetli kendi aralarında çok merhametlidirler. Onlar, namazda rükû ve secde eder halde Allah’dan lütuf ve RAZILIK isterler.” (Fetih, 29)

    Sahabi, Allah’ın da kendilerinden râzı olduğunu beyan ettiği bir nesildi: “Hakîkaten, Allah (Hudeybiye’de) ağacın altında sana biat etmekte oldukları vakit o mü’minlerden/ashabdan RAZI OLDU. Böylece kalblerindeki sadakati bildi de üzerlerine sekinet/ mânevî bir huzur indirdi.” (Fetih, 18-19)

    Allah’a verdikleri sözde sâdık idiler: “Mü’minlerden öyle erler vardır ki Allah’a verdikleri sözde sadâkat gösterdiler. Kimi (şehid oluncaya kadar döğüşeceğine dair) adağını ödedi (şehid oldu), kimi de şehid olmayı bekliyor. Onlar verdikleri sözü asla değiştirmediler.” (Ahzâb, 23)

    Ders kitapları Kur’an, muallim ve mürebbileri bizzat Rasûl-i Ekrem -sallallâhu aleyhi ve sellem- olan ashab-ı kiram, her ayeti gökten sunulan ilahi bir sofra olarak kabul ediyor, ilahi ölçüleri anında hayata geçirirken, mal ve can emânetlerini de kayıtsız ve şartsız Allah Rasûlü’nün emrine sunabiliyordu.

    Abdullah b. Mes’ud bu ulvî teslimiyeti şöyle anlatır:

    “Ben Mikdad ibn-i Esved’in ağzından gayet keskin bir söz duydum ki; öyle bir sözün sâhibi olmak her kıymetli sözden çok kıymetlidir. Mikdad -radıyallâhu anh- müşrikler üzerine ashabı harekete da’vetle, Nebî -sallallâhu aleyhi ve sellem-in huzuruna gelerek;

    – Ya Rasûlallah! Biz (Muhammed ümmetleri) Mûsa kavminin Mûsa Peygamber’e “haydi sen ve Rabbin düşmana karşı gidip muharebe ediniz de biz burada duralım” dedikleri gibi diyemeyiz. Lakin biz senin sağında, solunda, önünde ve arkanda düşmanla çarpışırız.” dedi.

    İbni Mes’ud -radıyallâhu anh- diyor ki:

    -Mikdad’ın bu sözleri üzerine Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem’in yüzünün parladığını ve bu söze sevindiğini gördüm.

    Sonra diğer bir sahabi Ensar’dan Sa’d ibni Muaz söz alıyor ayağa kalkarak diyor ki:

    -Ya Rasûlallah! Biz sana inandık. Hak Teâla tarafından getirdiğin Kur’an’ın hak ve gerçek olduğuna itikad ve itimad ettik, sana itaat ve ittiba etmek üzere ahd ü misak eyledik/ söz verdik. Nasıl dilersen o suretle hareket et. Bize emret biz seninle beraberiz. Seni gönderen Allah hakkı için eğer denize girersen seninle beraberiz, hiçbirimiz geri kalmayız. Bizler sebat ve sadakat göstermesini biliriz. (Bedir Gazvesi, M. Sami Ramazanoğlu)

    Sahabiler, Efendimiz’e öncelikle iman etmekte, hiçbir engele takılmadı. İmanlarına karşılık büyük eziyetlere katlandılar. İman ettikten sonra da gerek dinin emirlerini bizzat yaşamakta, gerekse bu dini yeni coğrafyalara yeni yüreklere taşımakta herhangi bir engel tanımadılar, bir mazerete de sığınmadılar. Özellikle bu ma’nevi coşku aile fertlerinin tümüne de yansımıştı.

    Fetihler sırasında Hz. Aişe radıyallâhu anha’ya ganimetlerden hediyeler gönderilirdi. Fakat Hz. Aişe sade ve son derece mütevazı yaşıyordu. Oruçlu olduğu bir günde 25.000 dirhem gibi büyük miktarda bir parayı tamamen dağıttığı halde oruçlu olduğunu, paranın içinden bir dirhemine et alıp onunla iftar etmeyi bile aklına getirmiyordu. Hz. Urve diyor ki: Bir gün yine 70.000 dirhemi yoksullara dağıtırken Hz. Aişe’yi gördüm. Üzerindeki elbisesinde yama vardı. (Fezail-i A’mal, Kandehlevi)

    Sahabiler, çocuklarının da küçük yaştan itibaren ibâdetin, cihâdın ve infakın hayatın vazgeçilmez bir parçası haline getirilmesini sağlıyorlardı. Bu sebeple gerek anneler gerekse babalar evlatlarının Allah Rasûlü ile beraberliklerine daha çok önem veriyorlar, onlar da küçük yaşta bu mânevi heyecanı kuşanıyorlardı. Nitekim gerek Bedir’de gerek Hayber’de savaşa katılmalarına yaşları gereği izin verilmeyen genç sahabiler, değişik yollar deneyerek Rasûlullah Efendimiz’den izin alıyorlardı.

    Mürşid-i kâmiller, öncelikle kendilerini Rasûlullah ve ashabının izinde yürüyen kullar olarak görürler. Sonra da terbiyesi ile meşgul oldukları evlatlarını imanda, amelde, ihlasta ve hizmette hep ashab neslinden örneklerle terbiye etmek isterler.

    Mürşidleri Mahmud Sami rah-metullâhi aleyhi anlatırken, merhum Musâ Topbaş üstazımız buyurur ki:

    “Mahmûd Sami üstazımın, sohbet mevzularını ayet-i kerime, hadis-i şerifler, Peygamber Efendi-miz’in ve diğer nebilerin, sonra da ashab-ı kiram hazerâtının ahlâkları, gazaları, Allah yolundaki fedâkârlıkları sabır ve tahammülleri,  tavır ve hareketleri ile onların nasihatları teşkil ederdi.”

    Mûsâ Topbaş Efendi rahmetullahi aleyh bizzat tasavvufi bir hayatın ana programını anlattığı bir sohbetinde gerçek tasavvufun ashabın yolu olduğuna işaretle buyuruyorlar ki:

    “Bizim yolumuz, âtıl-bâtıl bir kenara çekilme yolu değildir. Bilakis ashab-ı kiram hazeratının yoludur. Ashab-ı kiram yemedi-içmedi gazaya giderken gezmeye gider gibi seve seve gittiler. Hepsi istisnasız mallarını Allah ve Rasûlü yoluna serdiler. Bizim yolumuz da onların yoludur. Gece gündüz hizmet yolu. Bizler de seve seve hem manevi virdlerimizi yürütür hem sohbetlerimizi yapar hem cemiyyete (topluma) hizmet hususunda elimizden gelen gayretleri gösteririz inşaallah.”

    Paylaş Facebook Twitter Email Telegram WhatsApp
    SON EKLENEN YAZILAR

    Maddi ve Manevî Acıyı Dindirme Zamanı

    1 Mart 2023

    Hak Dostluğunun Ölçüsü: Nebevî Ahlâkı Yaşamak

    1 Şubat 2023

    İmtihan Cennette Başladı

    1 Ocak 2023
    SON EKLENEN VİDEOLAR

    Yalan Sofrasında Yemek Yemektense…

    23 Mart 2023

    Rûhu’l Beyân’dan Nükteler

    23 Mart 2023

    Tüm Kısa Videolar

    23 Mart 2023

    İhlas Kervanına Katıl

    16 Mart 2023

    Edeb İlacı

    9 Mart 2023
    Twitter Instagram YouTube Facebook
    © Abdullah Sert | Her hakkı mahfuzdur.

    Yukarıya yazın ve aramak için Enter tuşuna basın. İptal etmek için Esc tuşuna basın.